Yeni Türkiye, Yeni Başkan

Türkiye, Cumhuriyet tarihinin en anlamlı seçimlerinden birini yaptı. Cumhur, ilk defa kendisinin verdiği oyla reisini belirledi. Sayın Erdoğan’ın “Devletin değil, milletin tarafında olmak” söylemine onay verdi.

Millet, Sayın Erdoğan’ın 11 yıllık başbakanlığı süresinde 80 yıldır yapılamayan hizmetleri yapabildiği için köşk vizesini verdi.

Bölge insanı,  80 yıldır dayatılan ve dokunulamayan tabulara dokunarak kendi dertleriyle dertlendiği, anadilde kurs, anadilde konuşma, müzik dinleme vb. çağdışı yasakları kardeşlik adına ayakları altına aldığı için Çankaya yolunu Sayın Erdoğan’a gösterdi.

Muhafazakar Anadolu insanı,  yıllarca toplum mühendislerinin uyguladığı katsayı ve başörtü zulmüne dur dediği, İslam ümmetinin Myanmar, Somali, Gazze, Bosna, Mısır, Suriye ve diğer mazlum ve mağdurlarına gür sesle sahip çıktığına kanaat getirdiği için Sayın Erdoğan’a Reisi Cumhurluğu yakıştırdı.

Çoğunluk, bir şiirden dolayı insanların hapse girdiği, muktedirlerin izni dışında parti kuranların siyasetten menedilmeye çalışıldığı, sandıkta verdiği oyların birçok darbe planı ve muhtıralarla bitirilmek istendiği, çizilen sınırın dışına çıkan siyasetçinin yapay isyanlar ve ucu dışarıda operasyonlarla alaşağı edilmek istendiği bir Türkiye arzu etmedi ve ilk turda % 52 oyla Reisi Cumhur olarak Erdoğan’la devam kararı verdi.

Yeni Türkiye söylemi ve Yeni Anayasa

Bu gün Türkiye yeni güne uyanırken, dünya ise yeni Türkiye’ye uyandı.

Seçmen, yeni Türkiye için hür iradesi ile yepyeni bir yönetim sistemini benimsedi ve bu süreci iyi yöneteceğine inandığı Erdoğan’ı seçti.

Yeni Türkiye’yi oluşturacak yepyeni bir anayasa yapması için en geniş yetkiye sahip makama seçti.

Sayın Erdoğan’ın balkon konuşmasında verdiği birlik ve kardeşlik mesajlarında, mutlu azınlıkların değil, birlikte çokluk sağlayanların hüküm süren Yeni Türkiye mesajları verdi.

Kozmik iktidarların değil, halkların iktidarının hüküm süreceğine ve farklı etnik unsurları temsil etmesine rağmen faşizm ve menfaatlerde birleşen ideolojilerin değil, ümmet kaygısı güden, tüm insanlık için çırpınan Yeni Türkiye mesajları vardı.

Özetle Yeni Türkiye’nin yeni Devlet Başkanı vardı.

Seçimin Galip ve Mağlupları

Hangi düşüncede olursak olalım, hangi partinin mensubu olursak olalım. Kabul etmeliyiz ki son yıllarda girdiği bütün seçimlerde sürekli oylarını arttıran ve daha ilk turda yüzde 52 oy alarak Cumhurbaşkanı seçilen Recep Tayyip Erdoğan bu seçimin de şüphesiz en büyük galibi..

Seçimin ikinci galibi ise temsil ettiği partisinin oylarını neredeyse iki katına çıkartmayı başaran ve yüzde 9.7 oy alarak partideki konumunu güçlendiren Selahattin Demirtaş olmuştur.

CHP-MHP muhalefetinin ilk günden tutarlı görünmeyen çatı aday ittifakı ilk turda Erdoğan’ı seçtirmekle seçimin mağlubu olmuşlardır.

Özellikle  çözüm üretmek yerine Erdoğan takıntısı üzerinden seçime asılan, bir önceki yazımda ifade ettiğim gibi Hubbu İhsanoğlu yerine Buğzu Erdoğan (İhsanoğlu sevgisinden ziyade Erdoğan nefreti) politikasıyla hareket eden  CHP veya MHP bu seçimi kaybetmiştir. Bu yüzden dünya değişirken bu partilerin zihniyet değişikliğine acil ihtiyaç olduğunu düşünmekteyim.

Bu mağlubiyetin katılımın azlığıyla bir ilgisinin olduğuna katılmıyorum zira yılların siyasetçisi Erdoğan’a karşı çatı aday olarak ilim adamı İhsanoğlu’nu gösterdikleri andan itibaren mahiyeti tibariyle anlamlı ama heyecansız bir seçim olacağı ortaya çıkmıştı.

Olsa olsa katılımın azlığı direk Erdoğan ismiyle ilişkilendirilebilir. Çatı aday seçmenleri kazananın Erdoğan olacağı gerekçesi ile tatilini yarıda kesmek istememiş, Erdoğan seçmenleri de aynı şekilde banko Erdoğan kazanacak diye tatillerine ara verip sandığa gitmemişlerdir. Dolayısıyla katılımın düşüklüğü sadece çatı adayı değil, Erdoğan’ın oylarını da etkilemiştir.herkesi aynı şekilde etkilemiştir

Bölgemiz açısından baktığımızda, bölgede seçime katılımın inanılmaz düzeyde yüksek olması nedense hiç inandırıcı gelmiyor.

Bu noktada seçimin diğer mağlupları da bölgede bulunan Ak parti teşkilatları olmuştur.. Bahçeli’nin memleketi Osmaniye’de sadece yüzde 0,2 farkla ikinci olan, İhsanoğlu’nun memleketinde fark atan ve Türkiye’nin her yerinde marka haline gelen ve özellikle bölgesel sorunların çözümü noktasında Cumhuriyet tarihi boyunca atılmamış adımları atabilen Recep Tayyip Erdoğan ismi bölgede hala gerilerde kalıyorsa, hala bir önceki seçime göre günden güne eri(tili)yorsa, bunu ancak ya acizlik, ya mahalle baskısına boyun eğmece, veyahut Ak parti yönetiminde olmakla beraber BDP misyonuna kendini daha yakın hissedenlerin varlığına yormak gerekir diye düşünüyorum. Tabiri caizse kepçeyle dalsanız potansiyel bulabileceğiniz öyle ilçe merkezleri var ki, buradaki sağ ve muhafazakar oylar  artmak yerine eksiliyor.

Bölge illeri ve Kızıltepe gibi ilçelerle ilgili verileri sebep ve sonuçlarıyla ileriki zamanlarda paylaşmayı düşünüyorum.

Tabi madalyonun bir diğer yüzünde bölgedeki BDP teşkilatlarının tıpkı Saadet partisinin bir zamanlar İstanbul’da uygulayıp başarılı olduğu adam adama markaj ve rakip parti potansiyelinden azimle oy talep etme başarıları yatıyor. Şunu da kabul etmek gerekir ki son seçimlerde çıtayı sürekli yükselten BDP, sempatik bir kişiliğe sahip Demirtaş ile bu seçimde zirve yapmış, dolayısıyla son seçimlerin galiplerinden olmuştur

Yeni Hükumet Yeni Başbakan

Ak parti 27 Ağustosta olağanüstü genel kurula gidiyor.

Kulislerde bir çok senaryo, bir çok isim dolaşıyor ama kanaatimce bu kurulda partiyi seçime kadar taşıyacak ve aynı zamanda başbakanlık görevini üstlenecek bir genel başkan adayı ön plana çıkacaktır.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın olayın dışında kalmayacağı kesin. Bir bakıma seçime kadar emanetçi üzerinden giderek olası çalkantıların önüne geçeceğini zannediyorum.

2015 yılında ise hesabı yapılan isimlerin dışında bambaşka bir isim karşımıza çıkarsa da şaşırmayalım.

Son Bir Not: Sayın İhsanoğlu seçim saatlerinde oylarını sosyal medyada paylaşanlarla ilgili hukuk yoluna başvuracağını söyledi.  İhsanoğlu bu sözleri art niyet taşımaksızın söylemiş olabilri ama bu tür oy paylaşımlarının sosyal medyada fazla olduğundan hareketle milletin tercihine kasdetmek isteyen vesayetçilere istismar kapısı için bir fırsat gibi görünüyorsa da Yeni Türkiye buna musaede etmeyecektir.

Sağlıcakla kalın

USTAD  11.08.2014

Paylaş !