Temel Eğitim Müfredat Önerisi Olarak : Sebilürreşad Heybeliada Mekteb-i İbtidaisi

Milletleri millet yapan ve onları emin adımlarla geleceğe taşıyan en önemli unsur, değerleridir. Din, dil, kültür ve tarihten müteşekkil bu değerler, aynı zamanda o milletin asli kimliğini oluşturur. Bu asli kimlik, mazisinden aldığı güçle istikbale doğru sürekli bir gelişim göstererek varlığını sürdürür. Tarihte birçok topluluk, herhangi bir maziye sahip olamadıkları içindir ki, kendilerini başka milletlerin mazilerine iliştirerek yaşamlarını sürdürmüş, en nihayetinde onlarla kaynaşıp ortadan kaybolmuşlardır.

Kadim bir devlet tecrübesine sahip Türklerin milletleşme süreci hassaten İslam diniyle tanışmasının ardından tekâmüle ermiş, maziden aldığı meziyetlerle İslam’ın yüce değerlerini mezcederek tarih sahnesinden zor silinecek bir asli kimlik elde etmiştir. Özellikle Selçuklu ve Osmanlı devleti ile zirveye ulaşan bu kimliği ortadan kaldırmaya yönelik zaman zaman dahili ve harici bir takım taarruzatlar yapılmışsa da, hiçbirisi 200 yıl önce başlayıp günümüze kadar devam eden taarruz kadar ne sarsmış, ne de uzun sürmüştür. Elbette ki bunda, zamanın idarecilerinden din adamlarına, ilim ehlinden ticaret erbabına kadar herkesin bir vebali olmuştur.“Tabiat boşluk kabul etmez.” kâidesi mucibince bahsettiğimiz bu kesimlerin hem dini hassasiyetlerindeki noksaniyet, hem de ilmi, ictimai ve iktisadi sahalarda vazifelerini hakkıyla yerine getiremedikleri içindir ki, uzun süre pusuda bekleyen küresel şeytani akıl bu boşluğu inceden inceye doldurmaya çalışmıştır.

Bugün geldiğimiz noktayı bihakkın kavramak isteyen herkesin mutlaka ama mutlaka Tanzimat döneminden başlayarak II.Meşrutiyet döneminin sonuna kadar yaşanan gelişmeleri, çırpınışları, hamleleri, savunmaları, aktörleri ve dahi her bir şeyini kavraması gerekir ki bugünü anlayabilsin. Batıdan damızlık erkek getirme önerisi sunacak kadar batıya a(l)danmış edepsiz ediplerden tutunuz da, terakki etmenin şartını İslami değerleri tamamen ortadan kaldırmaya bağlayan şaşkın aydınlara kadar… Oluşan boşluğu faşizan duyguları galeyana getirmek suretiyle kapatmak peşine düşen bedbaht mütefekkirlerden tutunuzda, batının ilmi ve teknik değerlerini dahi küfür kabul eden din cahillerine kadar her yönünü bilmek lazım ki, bugünlere kadar taşınan sancıyı anlayabilsin. Hele ki II. Meşrutiyet dönemi (1908–1918), bu meyanda siyasi ve fikri hareketliliğin en canlı olduğu bir dönemdir. Bu dönem, Fransa, İngiltere ve diğer batılı ülkelerin etkisi altındaki aydınların bu ülkelerdeki eğitim modelinin aynıyla Osmanlıya aktarılmasına dair önerilerde bulunduğu ve en sık tartışmaların yapıldığı dönemdir. O dönemdeki bütün akımlar, Özellikle Sultan Abdülhamit’e karşı inkılabı gerçekleştirdiği için kendisini mukaddes addeden İttihad ve Terakki Cemiyeti, hem eğitim politikalarının belirlenmesinde etkin rol almış, hem de birçok eğitim kurumu açarak politikalarını kökleştirmek istemiştir.

Elbette ki bütün bu hengamenin arasında Ümmeti İslam’ı ayağa kaldırmak ve hem harici hem de onların figüranı hükmündeki dahili taarruzlara karşı bu milleti asli kimliğine yeniden kavuşturmak namına gayret gösteren merhum Mehmet Akif gibi hamiyetperver, vatanperver İslamcı aydınlarda az değildi. Mevcut durumu iyi okuyan ama kendisini batıdan esen rüzgâra tamamen kaptırmayan bu aydınlar, Devlet-i Aliye başta olmak üzere İslam âleminin içine düştüğü zelil durumdan kurtuluş reçetesinin hem Din-i Mübin-i İslam’a daha sıkı sarılmak, hem de ilim ve fen ile daha ziyade alakadar olup terakki etmek olduğuna inanıyordu. Bunlar batıyı tamamen ret etmiyor ama batıyı taklidin adet ve geleneklerle değil, ilim ve fennini almakla olacağını söylüyorlardı. İşte o günlerin hararetli eğitim tartışmaları arasında, Mehmet Akif’in kurucusu olduğu Sebilürreşad, geçmişten güç alarak geleceğe daha güçlü adımlar atabilmek adına bir müfredat önerisi sunmuş ve bu müfredatı (günümüz tabiriyle pilot okul olarak) uygulayabileceği Heybeliada Mekteb-i İbtidai programını ilan etmiştir.. Prens Abbas Halim Paşa himayesinde temel eğitimin ilk devresi olan ilkokul seviyesinde ilan edilen programın gerekçesinde ilk tahsilin acınacak bir halde olduğu ve örnek olarak açılmış okulların ise gelişmeden uzak olduğuna vurgu yapılmıştır. Sebilürreşad mecmuasında neşredilen programın muhtevası uzun olduğu için hepsini yazmaktansa ana hatlarıyla başlıklar halinde özetleyelim. Dileyen takipçilerimiz mecmuanın 11.cildinin 263 ve 264.sayılarında aslını bulabilirler.

**HÜKÜMETE (MAARİF BAKANLIĞI) EĞİTİM ELEŞTİRİSİ: Maarif Bakanlığından bahsederken birbirine zıt siyasetlerle meşgul bulunan hükümetin en aciz bir şubesi olduğu ve bu bakanlıktan hizmet beklemenin vakit kaybı ve kendini avutmaktan başka bir şey olamayacağı ifade edilmiştir. Hassaten bakanlığın nitelik ve nicelik bakımından doğru dürüst bir icraat gerçekleştiremediği ve bundan sonra da doğru adım atma ihtimalinin kalmadığına vurgu yapılmıştır. Eğitim yetkililerinin işlerine vakıf olmadığı, memleket meselelerine bigâne durduğu, sayıca az okul açılmasına rağmen bu okulların da çürük esaslar üzerine bina edildiği belirtilmiştir. Özetle denmiştir ki; bu şaibeli hükümet ve onun bir işe yaramaz Maarif Bakanlığı ve onun görevlilerinden beklenecek hayırlı bir hizmet yoktur.

** SİVİL (ÖZEL) ÖĞRETİM TALEBİ / VURGUSU: Nasıl ki ahalinin yiyecek ve içeceğini Ziraat Bakanlığından beklemesi halinde aç ve sefil kalma ihtimali kuvvetli ise, ekmek su kadar kıymetli olan eğitim işini de tamamen Maarif bakanlığına bırakmanın sonucu da cahil kalmaktır denilerek hükümet ve Maarif bakanlığının eğitim işinde sadece düzenleyici ve rehber kalması gerektiği vurgulanmıştır. Hükümetin düzenleyici ve rehberlik vazifesi yerine bu işi kendisi yürütmesi ve kendi bildiğini yapması halinde, her ne kadar adalet, hakkaniyet ve iyi niyet gösterse dahi, milletin fıtratına top yekün uymayacağından dolayı bunun ancak zülüm olacağı belirtilmiştir.         Bu millet, hükümeti karıştırmaksızın kendi eğitim ihtiyacını tedarik etmeli ve kendisini geleceğe hazırlamalıdır ki kurtuluşunu sağlasın denilen gerekçede, milletin fertlerinin her türlü ihtiyaçta olduğu gibi, ilim ve eğitim ve bilhassa ilk öğretim konusunda fıtrat ve terbiyesi istikametinde ilerlemesini de bilmesi ve hükümetin de buna engel olmak yerine rehber olması ve milletin ilerlemesini kolaylaştırması gerekir vurgusu yapılmıştır.

*** MİLLETE (HÜKÜMETE YASLANMA.!) UYARISI VE ÖZEL ÖĞRETİME TEŞVİK:             Ne yazık ki millet hükümete itimat ederek bu kutsal vazifesini tamamıyla ihmal etmiş ve cehaletin oluşmasına sebebiyet vermiş, var olan mekteplerini devam ettirmek yerine, kurulan Maarif bakanlığına sırtını dayayarak büsbütün perişan bir hale sokmuştur denilen yazıda, tabiatı itibari ile eğitime önem veren iman sahibi bu milletin bundan sonra yapması gereken şeyin; hükümete bel bağlayıp cahil kalmak yerine kendisi okul kurmaya teşebbüs ederek milli maarifi oluşturmasıdır uyarı yapılmıştır. Bunun için her şehir, kasaba veya köyün ileri gelenlerinin dini hassasiyetle oluşturulmuş milli eğitimi canlandırmak adına bu işe ön ayak olmaları gerektiği belirtilerek, Millet sâyesinde zengin olan veya dolgun maaş alanlar, şehzadeler, damatlar, paşalar, sultan hanımlar, zengin hanımlar, ticaretle servet elde etmiş olanların bu işe mutlaka el atması ve bu milletin çocuklarını hükümetten bağımsız teşkil ettirilecek ilkokullar açmak suretiyle istikbale hazır etmeleri gerekir şeklinde çağrı yapılmıştır.

** SEBİLÜRREŞAD OLARAK ÜZERİMİZE DÜŞEN VAZİFE: Sebîlürreşâd Hey’et-i İslâmiyyesi olarak, içinde sürüklenilen ve seciyesizlik ve cehalet yüzünden oluşan felaketlere lakayd kalnmayacağı ifade edilmiştir. Nasıl ki askerlerimiz bu milleti felâketten kurtarmak için çalıştı ise, bundan sonra hepimizin el birliğiyle eğitim konusuna el atması gerekiyor şeklinde yapılan ilanın devamında Sebilürreşad heyetinin oldukça önemli olan ilk tahsil için sadece kalemle değil, bizzat sahada bil-fiil çalışmayı vazife bildiği ve bu meyandaki mekteplerinin birincisini, Prens Abbas Halim Paşa himayesinde Heybeliada’da kuracaklarından ve Müslümanlığın yükselmesi adına Allah için girişilen bu hayırlı işi Cenab-ı Hakkın inayetiyle başaracaklarından bahsedilmiştir.

** SEBÎLÜRREŞÂD HEYBELIADA MEKTEB-I IBTIDÂÎSI İÇ TÜZÜĞÜ:            31 maddeden oluşan ve iç işleyişin anlatıldığı tüzükte özetle bu okulun “Müslüman ahaliye İslami bir terbiye ile ilkokul eğitimini yeni yöntemlerle vermek üzere kurulmuş milli bir müessese” olduğu belirtilmiştir.

Dört sınıflı ve 7 ila 10 yaşları arasındaki Müslüman çocukların alınacağı okulun ücretli olacağı, okul giderlerinin öğrencilerden alınacak aylık 20-40 kuruş aidat dışında çeşitli bağış ve etkinliklerden elde edilecek gelirlerden karşılanacağı belirtilmiştir. Ayın başında peşin alınacak okul ücretini ayın ortasına kadar getirmeyenin derslere alınmayacağı, ay sonuna kadar ücreti yatırmayanın ise okul terkine karar verileceği ayrıca izah edilmiştir.            Okulun eğitim işleri bir müdür ve yeterince öğretmen ve hizmetlilerden müteşekkil olmakla birlikte bunların üstünde başkan, müfettiş, nazır ve muhasebeciden oluşan dört kişilik daimi idari heyet olacağı karar bağlanmıştır. Müdür, idare heyetine karşı okulun iç düzeni ve programını uygulamak ve haftalık raporu sunmakla sorumludur.            Eğitim Eylül başında başlayıp 25 Mayısa kadar devam eder. Eğitime sabah saat 9’da başlanır. Öğlen 12-14 arası 1 saat istirahat, 1 saat Kur’an tilaveti ve dini sohbetin ardından saat 14’te derslere devam edilir. Ders zamanları kırkar, iki ders arasındaki teneffüsler de on beşer dakikadır. Birinci sınıf üçer aydan oluşan üç devre, ikinci sınıf iki devre, üç ve dördüncü sınıflar ise tek devredir.             Sınavlar Aralık ve Mart aylarında özel, Haziranın ilk dört günü genel olmak üzere iki çeşit olup ödül töreninin 10 Temmuzda yapılacağı belirlenmiştir. Genel sınav ile ödül töreni arasında yaz okulu icra edileceği ve sonrasında Eylül ayına kadar tatil edileceği kararlaştırılmıştır.            İmamlık ve dini vaaz müdürün görevi olup gerek cemaatle namaz ve sohbetlerde, gerekse her gün birinci dersin başı ve son dersin sonunda devlete, millete, şühedaya vesair hayır sahiplerine yapılacak hayır duada hem öğrenciler hem de öğretmenler hazır bulunmalıdır şartı konmuştur.            Öğrenciler yerli malı resmi okul elbisesini giymekle mükellef olup kayıt için kendilerinden aile beyannamesi, sağlık raporu ve aşı kartı isteneceği, kabul halinde ayrıca veli imza sureti, ikamet belgesinin alınacağı ve ay be ay doktor muayenesi sonucunun isteneceği belirtilmiştir.            Velilerin sorumluluklarına da değinilen iç tüzüğe göre okula gelmeyen öğrencinin velisi mutlaka imzalı bir izin talebi belirtmelidir.  Veliye ayrıca, öğrencinin evde geçirdiği vakitlerle ilgili her aybaşında okula bilgi sunma zorunluluğu getirilmiştir.            Ödül ve ceza kısmında ise, derslerinde üstün gayret, güzel ahlak ve temizlik hususunda ön plana çıkanlara aferin varakası verileceği, on aferin almanın tahsin varakasına, beş tahsin varakasının imtiyaz varakasına dönüşeceği ve imtiyaz varakasının ödül töreninde verileceği belirtilmiştir. Pek tabi ki bu hususlarda kusur gösterenlere de darp ve kötü muamele olmayacak şekilde ceza da verilecektir denilmiştir. Bu ceza tütün içene verileceği gibi, okul malına zarar verenlere bu zarar ayrıca tazmin ettirilir. Öğretmenler ders saatlerine, namaz ve sohbet faslına, teneffüste öğrencileri gözetme ve terbiyeleriyle ilgilenmekle Müdüre karşı sorumludurlar.** SEBÎLÜRREŞÂD HEYBELIADA MEKTEB-I IBTIDÂÎSI MÜFREDATIBirinci Sınıf, Birinci Devresinde Haftalık Program: Elif-bâ, Yazı (18 ders), Ma’lûmât-ı Dîniyye (6 ders),  Kırâet (6 ders), İdman Haftada 2 ders), İlâhî ( 3 ders)Birinci Sınıf, Ikinci Devresinde Haftalık Program: Yazı  ( 9 ders), Türkçe, Arabca Kırâet  ( 9 ders), Ma’lûmât-ı Dîniyye  ( 6 ders), Hesâb-ı Zihnî  ( 6 ders), İdman  ( 6 ders), 6) İlâhî  ( 3 ders)Birinci Sınıf, Üçüncü Devresinde Haftalık Program: Yazı  (7 ders), Kırâet  (6 ders), Kur’ân-ı Kerîm  (6 ders), Hesâb  (4 ders), Ma’lûmât-ı Dîniyye  (7 ders), İdman  (2 ders), İlâhî  (2 ders), Hüsn-i Hat  ( 2 ders)İkinci Sınıf, Birinci Devresinde Haftalık Program: Yazı  (7 ders), Kırâet  (6 ders), Kur’ân-ı Kerîm  (6 ders), ilmihal (4 saat), Hesâb (5 ders), İdman  (2 ders), Resim (2 saat), Hüsn-i Hat  ( 2 ders), Musiki-i Savti ve İlahi (2 ders)İkinci Sınıf, Ikinci Devresinde Haftalık Program: Yazı  (5 ders), Kırâet  (5 ders), Kur’ân-ı Kerîm- Tecvid usulüyle  (5 ders), Hesab (3 saat), Resim (2 saat), El İşleri (2 saat), İdman  (2 ders), Lisan-ı Arabi (2 saat), İlm-i Eşya (2 saat), Hüsn-i Hat  ( 2 ders), Musiki ( 2 ders)Üçüncü Sınıf, Haftalık Program: Yazı  (2ders), Kırâet  (4 ders), Kitabet  (1 ders), Kur’ân-ı Kerîm maa Tecvid (5 ders), Muhtasar Sarf ve Nahv-i Osmani (1 saat), ilmihal (3 saat), Hüsn-i Hat  ( 2 ders), Hesâb ( 3 ders), Lisan-ı Arabi (3 saat), Tarih (1 saat), İlm-i Eşya (1 saat), Resim (1 saat), Coğrafya (1 saat), Ameli Ziraat ve Bahçıvanlık (5 saat), İdman  (2 ders), El İşleri (1 saat), Musiki-i Savti ( 2 ders)Dördüncü Sınıf, Haftalık Program: Kur’ân-ı Kerîm- maa Tecvid (5 ders), ilmihal (3 saat), Kırâet  (6 ders), Muhtasar Sarf ve Nahv-i Osmani (1 saat), Hesâb ( 3 ders), Hendese (1 saat), Arabi (2 saat), Tarih (2 saat), Coğrafya (1 saat), Malumatı Medeniyye ve Ahlakiyye (2 saat), Malumatı Fenniyye ve Sıhhiyye (2 saat), Hüsn-i Hat  (1ders), Resim (1 saat), Ameli Ziraat ve Bahçıvanlık (2 saat), Musiki-i Savti (1 ders), İdman  (2 ders), Kitabet  (2 ders)