Terörle mücadele etkisini gösterdi

31 Mart Yerel Seçim sonuçlarını Milat’a değerlendiren uzmanlar Hilmi Daşdemir, PKK’nın belinin kırılmasının ve kayyumların vatandaşa dokunan çalışmalarını Kürt seçmenlerce sandıkta ödüllendirildiğin değinerek, “Bu tablo, kayyumlarla birlikte Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun sürekli sahada bulunarak yeni bir vesayet oluşturmadan terör olaylarına göz açtırmayan etkin bir mücadelenin sonucu olarak ortaya çıktı” dedi.

CHP’NİN BIRAKTIĞI İZLE TAZE

 

Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde AK Parti’nin MHP ile ittifakına halkın çok büyük bir reaksiyon göstermediğini söyleyen Uluslararası Stratejik Tahlil ve Araştırmalar Merkezi (USTAD) Başkanı Ahmet Akgül, ikili parti sistemine doğru tabanların kaymaya devam ettiğini dile getirerek, “HDP’nin sığınabileceği liman CHP’dir. Aslında yerini de bir bakıma buldu. Sadece bir kabullenememe var. Kabullenememeden dolayı bu evlilik tam gerçekleşmiyor. HDP’nin baskısından kurtulan vatandaşlar kendilerini merkezde yer alan partiye eklemlerler. Bölgede MHP ile yapılan ittifaka bir reaksiyon gösterilmedi. Bölge halkı CHP’ye karşı daha fazla negatif reaksiyon gösteriyor. Çünkü CHP’nin bölgenin üzerinde kalıcı bir izi var. Ne kadar silmeye çalışılsa da o hatıralar daha 80 yıllık. O biraz zor silinir” diye konuştu.

Yeni bir Kürt partisi kurulabilir

 

Uluslararası Stratejik Tahlil ve Araştırmalar Merkezi (USTAD) Başkanı Ahmet Akgül, seçim öncesinde bazılarının beklentisine rağmen Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde AK Parti’nin MHP ile ittifakına halkın çok büyük bir reaksiyon göstermediğini söyleyerek bu seçimle birlikte safların biraz daha netleşmeye başladığını kaydetti. Siyasi tabanların iki partili bir sisteme doğru günden güne kaymaya devam ettiğinin altını çizen Akgül şu değerlendirmeleri yaptı: “HDP tabanında biraz daha kayma olacak. 2011 seçimlerinde terör örgütünün bölge üzerinde net bir şekilde baskısı vardı. Bu baskı kısmen kaldırıldı. Halk, PKK’nın sandık üzerindeki baskısından rahatsız. Bazı yerlerde HDP ile devam eden bağlar biraz ideolojik nitelikte olan kalıcı bağlar. Biraz da geçmişten kalan kendilerince ‘acı’ diye tarif ettikleri durumun devamı. Devlet, bölgedeki vatandaşlara hem kendi gücünü hem de şefkatini gösterirse bu kısa vadede olmasa da orta vadede insanların örgütle olan bağlarının yavaş yavaş kopartır. Haliyle örgütün bir temsilcisi gibi davranan HDP’ye karşı aidiyetini de kaybederler. HDP ile PKK arasında kopukluk asla olmaz. İkili partili sistemde CHP, HDP ile her zaman bir dirsek bağı içerisinde olacaktır. HDP belki küçülecek ama kopmayacaktır. Ancak bölgede farklı partiler çıkar ve kendilerini kabul ettirirlerse o zaman durum değişebilir. Bunun da yakın zamanda olacağını düşünüyorum. HDP’nin sığınabileceği liman CHP’dir. Aslında yerini de bir bakıma buldu. Sadece bir kabullenememe var. Kabullenememeden dolayı bu evlilik tam gerçekleşmiyor. HDP’nin baskısından kurtulan vatandaşlar kendilerini merkezde yer alan partiye eklemlerler. Bölgede MHP ile yapılan ittifaka bir reaksiyon gösterilmedi. Bölge halkı CHP’ye karşı daha fazla negatif reaksiyon gösteriyor. Çünkü CHP’nin bölgenin üzerinde kalıcı bir izi var. Ne kadar silmeye çalışılsa da o hatıralar daha 80 yıllık. O biraz zor silinir.”

 

CHP, İYİ PARTİ İLE OYNUYOR

 

OPTİMAR Araştırma Başkanı Hilmi Daşdemir bu seçimin iki kaybedeninden birisi net bir şekilde İYİ Parti olduğunu dile getirerek, CHP’nin İYİ Parti üzerinden kurguladığı oyunun devam ettiğine vurguladı. Daşdemir, “İYİ Parti’yi, HDP ile birlikte Meclis’e taşıyarak Kürt seçmenle konsolide olduğu takdirde AK Parti’nin milletvekili sayısını ciddi anlamda düşüreceği öngörüsü üzerinden hareket eden CHP, İYİ Parti’nin oyunda kalabilmesi açısından yerel seçimlerde de 10 ilde onların aday çıkarmasına izin verdi. İYİ Parti’ye destek verilmeseydi İYİ Parti’nin yerel seçimlerde alacağı oy en fazla yüzde 2-3 civarında olurdu” ifadesini kullandı.

 

 

31 Mart Yerel Seçim sonuçlarını değerlendiren uzmanlar hükumetin terör örgütüne yönelik başarılı operasyonlarının etkisinin HDP’nin düşen oylarıyla görüldüğünü söylediler. Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde vatandaşın terör tehdidine ve Hendek siyasetine net bir cevap verdiğini söyleyen uzmanlar bazı kayyumların başarılı çalışmalarının da sonuçlarının görüldüğünü vurguladılar.

 

Kürtler istikrardan yana oldu

 

OPTİMAR Araştırma Başkanı Hilmi Daşdemir büyükşehirlerdeki HDP seçmeninin belli ölçüde kimlik üzerinden bir aidiyet hissettiğini ve güvenlik kaygısını öncelemeyen bir seçmen olduğunun altını çizdi. Doğu ve Güneydoğu’daki seçmenin ise güvenlik konusunu önceliğe aldığını ve HDP’nin terör örgütünün gölgesinde siyaset yaparak sürekli kendilerini tehdit etmesinin seçim sonuçlarına yansıdığını vurgulayan Daşdemir sözlerini şöyle sürdürdü: “Şırnak’ta AK Parti’nin aldığı yüzde 64’lük oy da bunun en net göstergesi. Çünkü Şırnak. Hakkâri ve Diyarbakır bilindiği üzere HDP seçmenin en yoğun olduğu ve çoğu zaman da terörize edilen bir seçmen yapısının olduğu yerler. Şırnak gibi yerlerde seçmen, kayyum hizmetlerindeki belli ölçüdeki başarıyı görerek oradaki memnuniyetini ifade etmek istedi. Ayrıca bölge halkının ‘Hendek Olayları’ndaki gibi kendi çocuklarını terör örgütüne kurban vermekten dolayı duyduğu rahatsızlığın yanında devletin şefkat elinin de hissedilmesinin vatandaşın tercihini başka bir partiden yana kullanılmasına neden oldu. Bölge halkının sivil siyaseti tercih etmesi, kendi gelecekleri ve iradelerini ortaya koymaları açısından çok önemli. Bölge açısından umut verici bir durum. Önümüzdeki süreçte PKK’nın vesayetinin belli ölçüde etkin bir şekilde hissettiğimiz HDP’nin baskısının azalacağını ve belki orada başka bir sivil siyasi aktörlerin ortaya çıkabileceğini söylemek mümkün. Bu tablo, kayyumlarla birlikte Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun sürekli sahada bulunarak yeni bir vesayet oluşturmadan terör olaylarına göz açtırmayan etkin bir mücadelenin sonucu olarak ortaya çıktı.”

 

CHP’nin İYİ Parti oyunu devam ediyor

 

HDP’nin kazandığı belediyelerde vatandaşların belli ölçüde bir korku ile hareket ettiğini dile getiren Daşdemir, verilen oylarda aynı zamanda bir kimlik siyasetinin de etkili olduğunu kaydetti. Daşdemir, HDP seçmenindeki düşüşün birçok sebebi olduğuna da vurgu yaparak bu seçimlerde CHP ile HDP arasındaki ilişkinin sonuçlarını şöyle ortaya koydu: “Kemal Kılıçdaroğlu’nun bir projenin sonucu olarak geldiği dönemden beri HDP’ye destek verdi. Hatta son süreçte de İYİ Parti’ye 10 büyükşehirde kendisi aday çıkarmayarak cansuyu verdiğini görüyorum. Bu seçimin iki kaybedeninden birisi net bir şekilde İYİ Parti’dir. İYİ Parti’yi, HDP ile birlikte Meclis’e taşıyarak Kürt seçmenle konsolide olduğu takdirde AK Parti’nin milletvekili sayısını ciddi anlamda düşüreceği öngörüsü üzerinden hareket eden CHP, İYİ Parti’nin oyunda kalabilmesi açısından yerel seçimlerde de 10 ilde onların aday çıkarmasına izin verdi. İYİ Parti’ye destek verilmeseydi İYİ Parti’nin yerel seçimlerde alacağı oy en fazla yüzde 2-3 civarında olurdu. CHP verdiği destek ile İYİ Parti’nin oyunun yüzde 7’lerde kalmasını sağladı. Ama bu orta vadede İYİ Parti’nin siyasette kalacağı anlamına gelmez. Siyasette daha çok şey değişecek. 4,5 yıllık bir istikrar süreci ülkenin geleceği açısından önemli olacak. AK Parti için bu seçimde ciddi anlamda bir mesaj verildi. Bu mesajın da sonucunun ileride görülebileceğini söyleyebiliriz.”