Terör Devleti ve Terör Örgütü tartışmaları arasında Siyonizmin 2048 Planı

Sözlerime herhangi bir siyasi düşünceyi desteklemek veya yermek amacı gütmeyen, tamamen özgün bir cümleyle başlamak isterim.

“Terörist devlet olmaz. Terörist örgüt olur. Terör ruhuyla hareket eden ve alan genişleten bir gruba devlet demişseniz yaptığını da meşru mudafa olarak kabul etmek zorunda kalırsınız. İsrail ya terör örgütüdür, ya da birkaç Müslüman ve Sosyalist devletin dışında Türkiye dahil bir çok ülkenin tanıdığı bir devlettir. Siz hem terör devleti der, hem de siyasi ekonomik sosyal her türlü ilişki içerisinde kalmaya devam ederseniz terör(ist devlet)le işbirliği yapan olarak anılır ve ilkelerinizi çiğnemiş olursunuz. Dolayısıyla kafaların İsrail’in terör örgütü mü yoksa terör devleti mi olduğu konusunda netleşmesi her şeyden evladır” ”

Malumunuz; Nazi katliamının ardından farklı bir ülkede yeniden toparlanmaya çalışan Yahudiler, emperyalizm ve sömürünün babası İngiltere ve batının yol göstermesiyle İslam dünyasının göbeğine, tam da Osmanlı imparatorluğunun en güçsüz düştüğü bir dönemde virüs gibi yerleştirilmişti.

İlk başlarda katliama uğramış millet kılıfı uydurularak çok masum gösterilen bu yerleştirmenin daha sonra bir kanser tümörü gibi yayılacağını hiç kimse bu denli hesap etmemişti.

1946 öncesi sinsice satın alınan birkaç parça Filistin toprağına yerleşen Yahudi yerleşimcilerin an itibarıyla %12 lik alanı Filistinlilere bırakarak kalan kısmında gayri meşru bir devletin temellerini sağlamlaştırmaya çalışacağını da basiret sahibi insanların o tarihlerde mani olmaya çalışması hariç hiç kimse hesap etmemişti.

terrositrsrael

————————————————–

1946’dan bu yana yaklaşık 70 yıl geçti.

Peki, eli kanda bir terör örgütü gibi davranan bu İsrail bununla yetinir mi?

Elbette ki hayır

70 yıldan uzun süredir Ortadoğu’nun kaygan zemininde kuralını kendisinin belirlediği acımasız ve gaddar bir savaşı başarıyla sürdürüyorsa,

70 yıldan uzun süredir İslam alemi ve tüm dünyanın gözü önünde Filistin halkına kan kusturabiliyorsa,

70 yıldan uzun süredir Arapları çeşitli bahanelerle birbirine düşürüp ardından Arap rejimlerine de diz çöktürme politikasını başarıyla yürütüyorsa,

Ve en önemlisi de son 5 yılın her ramazanında İslam dünyasının uyuşukluk derecesini test edercesine caniyane zulümlerine devam edebiliyorsa,

Ve her seferinde de geri çekilmiş gibi yaparak bir kazanım daha elde ediyorsa,

Elbette ki bu gün İsrail denen bir tümöre bölgede biçilmiş rol bununla da sınırlı kalmayacaktır.

70 yıl içerisinde hızla yayılan tümör, yeni genişleme hesapları yapmak için bekleme evresine girecek ve yeniden atağa geçecektir.

İslam dünyasındaki uyuşukluk seviyesi ve his kaybı arttıkça, yarın, bugün yapılanlara bile rahmet okutacak gelişmeler yaşanacaktır.

Siyonizm “bugün varsak, yarınlar için daha fazlası olmalıdır” politikası ile bölgede varlığını sürdürdükçe,

Golan’dan başlayan ve Suriye içlerine doğru yayılacak hesaplar içerisine girecektir.

Filistin topraklarına bulaştıktan sonra kolay lokma gibi sürdüğü Filistinlilerin yeni yerleşim yeri olan Ürdün’e doğru sınırlarını genişletmek isteyecektir.

Son zamanlarda “İslamcıların Allah inancından çok Kürtlerin özgürlük inancı var” söyleminin sıkça duyulduğu özgürlüğe susamış Irak Kürdistan’ının arzı mev’ud (kendilerine vaat edilmiş kutsal topraklar) amacını gerçekleştirmek için iyi bir sınır ötesi operasyon zamanlaması olduğunu düşünecektir.

Filistin işgalinin 50. Yılından sonra hayali temellerini atarken çok ciddi tepkiler alan ama şu an için normal bir şeymiş gibi konuşulan Kürt Yahudi kavramından hareketle Kürdistan topraklarına öz be öz Yahudi yerleşimci göndermek için hamle zamanı diyecek ve “Yıllarca sizin soydaşlarınızı bünyemizde koruduk, şimdi ahde vefa zamanı” diyerek Kürtlükle alakası olamayan Yahudi yerleşimcileri haklı gerekçesi varmışçasına Kürt Yahudi adı altında Kerkük’e Musul’a ve Araplardan tahliye edilen Suriye’deki bir takım kritik yerlere yerleştirecektir.

Bundan 70 yıl önce Filistin’de “arazime fazla para veriyorlar” diye satıp Mısır’da eğlenceye giden Filistinliden arda kalanların sadece Gazze ve Batı Şeria gibi küçük bir nefes borusundan ölüm kalım mücadelesi verdiği Filistin topraklarının bir benzeri Suriye, Ürdün ve Irak topraklarında yaşanacaktır.

Maalesef ki bugün, gerek güneydoğu bölgemizde, gerek Irak Kürdistanı’nda gerekse yeni planlamada İsrail’in bölgeden gelecek enerji boğaz(borusu) gibi planlanan Suriye Rojava Kürt bölgesinde “Yahudiler dahil bağımsızlık kimden gelirse gelsin ama bir an önce gelsin” şeklinde düşünen ve bu yüzden Kürt ve Arap demeden birbirine boğazlatılan örgütlerin işgal edilmiş İslam topraklarında yapmacık kurtuluş örgütleri gibi İslam dünyasını oyalayacak.

Ve İsrail terör örgütünün planında bir değişiklik olmazsa, tüm bunlar 2048 öncesi 30 yıl içerisinde gerçekleşecektir.

Yine Hamas misali İslami izzeti ve onuruyla oynanan oyunun farkına varan Arap ve Kürt milisler direnmeye devam ederek canları pahasına kalan 3-5 parça toprağın Siyonizm kanser tümörüne bulaşmaması için çırpınacak.

Tıpkı Arafat ve İsrail’in utanç duvarına müteahhitlik yapan sahtekar bakanları gibi yalancı ve satılmış kurtuluş mücadelecileri tarzında kurtuluş örgütlerinin küresel aktörlerce kabul göreceğini, gerçek vatan ve ümmet savaşçılarının terörist olarak damgalanıp çoluk çocuk demeden bombalanmalarına rağmen Bir-leş-miş milletler tarafından kınanacak.

teroristesrail

————————————————–

İslam dünyası toparlanmamaya devam etsin..

Halifeliği sadece kendi etnik unsurları için yeniden hayal edenler başka milletlerden gelecek daveti etnik üstünlük adı altında kabul etmemeye devam etsin.

Öz kimliğini ve kültürünü yaşatmaya anaların ak sütü gibi hakları olan Kürtlerin bilinçaltına yerleştirilmeye çalışılan Kürt Yahudiler safsatası yerini inanmışlığa bırakmaya devam etsin.

Devlet sınırına benzer bir sınırla kendi dar kabuğuna gömülmüş İslami cemaat tarikat ve gruplar, vicdanı sızlamasına rağmen karşılaştığı derin ve acıklı bir duruma sırf kendi cemaati veya grubundan talimat gelmediği gerekçesiyle uyuşuk ve tepkisiz durmaya devam etsin.

————————————————–

Bugün gaflet yüzünden Filistin’de kalan küçücük bir toprak parçası için ağlaşıp duran Müslümanlar..

Bir yandan Devlet olarak tanıdığı İsrail’i lanetleyen, bir yandan afiyetle Cola’sını yudumlayan Müslümanlar..

Dar ve basit dünyevi makam ve çıkarları uğruna haksız yere cezalandırılan kardeşinde hakkın zerresini bile aramak bulmak istemeyen Müslümanlar…

Batının kuklası ve geçim kaynağı olan Araplar..

Bağımsızlık uğruna uzanan İsrail elini  insancıl bulup tartışılmasını bile abes bulan Kürtler..

100 yıldır ağzında sakız gibi “Büyük devlet” sözünden başka bir söz söyletilmeyen Türkler..

Her biri ayrı bir barda ayrı bir nedenle sarhoş edilen ve bu yüzden sadece saldırganın cephe görevlisi gibi insani yardım taşımaktan başka işe yaramayan İslam ülkeleri..

Herkesin hesabı varsa Allah’ın hesabının olduğunu, dinin izzetini ayaklar altında alanların ayaklar altında kalacağını unutanlar..

Selahaddini Eyyübi’nin mirasçılarının İsrail terör örgütünden önce kendilerini ayaklar altına alacağını, ardından Kudüs ve Kürdistan dahil İslam aleminin 100 yıldır içine düştüğü buhranlı durumdan kurtaracağını ve siyonizmin 2048 planlarını darmadağın edeceğini hesaba katmalıdırlar.

Bu saatten sonrası ya izzet, ya 100 yıl daha sürecek bir zillet..

Sağlıcakla kalın

USTAD

@akgulahmet

Paylaş !