Paralel Örgütün 27 Mart Dinlemelerine Dair Ahmet Akgül'ün Açıklaması

 

Mardin merkezli düşünce kuruluşu USTAD (Uluslararası Stratejik Tahlil ve Araştırmalar Merkezi) başkanı Ahmet Akgül 27 Mart Dinlemeleri ile ilgili basın açıklaması yaptı.

Mardin merkezli düşünce kuruluşu Uluslararası Stratejik Tahlil ve Araştırmalar Merkezi, 27 Mart dinlemelerini yaptığı yazılı basın açıklamasında ihanet olarak tanımladı ve sağduyu çağrısında bulundu.

USTAD’dan yapılan basın açıklamasında ” Suriye ile ilgili olduğu söylenen konuşmanın içeriği ne olursa olsun, ülkenin ulusal güvenliğini ciddi manada tehdit eden, 77 milyon vatandaşın ciddi manada tedirgin olduğu kirli bir operasyondur.” Sözlerine yer verilirken “Bu operasyon, şahıs olarak Recep Tayyip Erdoğan’a değil, kendisini vatanında huzur ve güvende hisseden her kesime yapılmıştır.” Denildi.

Açıklamada şu sözlere yer verildi “Bu operasyon, parti olarak Akparti’ye değil, bağımsız bildiği ülkesinde özgürce siyasi çalışmalarımı yürütüyorum diyebilen her partiye yapılmıştır. Burada sorgulanması gereken, konuşmaların içeriği değildir. Konuşmacıların kişiliği veya davranışları da değildir. Burada sorgulanması gereken, ülkenin en ücra köşesinde oturan vatandaşı bile tedirgin edebilecek devlet sırrının ortaya çıkış şeklidir. Burada sorgulanması gereken, Türkiye Cumhuriyetine alenen yapılmış bir casusluk faaliyetidir. Burada sorgulanması gereken, bu ülkenin ve bu ülke insanının itibarıdır.”
Muhalefet partilerine de birlik olma çağrısı yapılan basın açıklamasında “İktidar partisi ve sayın başbakanı, bunu partisel bir mağduriyet veya çıkarla değerlendirecek olanlara prim vermemeye ve tamamen ülkenin ve milletin istikrarı ve geleceği şeklinde yorumlayarak ele almalarını sağlamaya davet ediyoruz.” Denildi.

Yapılan basın açıklaması “Kamuoyuna seçim sonrası yapılacak şeklinde yansıyan operasyonuna bir gerekçe olarak değil, Cumhuriyet tarihinin en büyük casusluk tehdidini el birliği ile ortaya çıkarma ve ülkenin ve milletin geleceğini ipotekten kurtarma fırsatı olarak görmeye davet ediyoruz. Cemaatin iç siyasetteki çekişmeleri bir kenara bırakarak bu operasyonu milli birlik ve beraberliğimize yapılan en büyük tehdit olarak ele almaya ve gerek medya organları, gerekse diğer imkanları ile bu vahim durumun aydınlatılmasında samimi işbirliğine davet ediyoruz. Unutmamalı ki, bu ajanlık faaliyetine sessiz kalarak bile olsa tavır koymamak, onu tasvip etmek, tasdik etmek, meşru görmek ve zor bir anda istifade etmekle eşdeğer olacaktır. Mardin merkezli USTAD olarak bizler, şu ana kadar dokunanın yandığı çözüm sürecinin ardından gelişen 17 aralık operasyonu gibi 27 mart operasyonunun da ucu dışarıda bir operasyon olduğunun farkındayız. Bu yüzden, olayın aydınlatılması için hükümetin tüm devlet imkanların seferber etmesi, siyasi partilerin, yazılı ve görsel medyanın, sivil toplum kuruluşlarının tek yürek hareket etmesi bu süreçte en büyük arzumuzdur. Yine olayın aydınlatılması için hükümetin duygusallıktan ve iç siyasi hesaplaşmalardan tamamen uzak ve soğukkanlı bir şekilde hareket etmesi, sadece gündemde yer alan yapı ile değil, ucu nereye varırsa varsın derinlemesine üzerinde durması en büyük arzumuzdur. Bu ihanetin, açık ve net delillerle içerden yapıldığının tespiti halinde, Pentagonu veya Telaviv’i dinlemede göstermedikleri becerileri ülkelerine ihanetle gösterenlerin en sert bir şekilde cezalandırılacağını umuyor ve ulusal güvenliğin zafiyetini giderici kişisel veya kurumsal tedbirlerin bundan sonrası için daha fazla alınmasını umuyoruz.” Sözleriyle son buldu.