Muhalefetin Direnci Akıl Tutulmasıdır

Mecliste görüşülen İç Güvenlik Paketindeki maddeleri incelediğinizde AB ve ABD’deki uygulamalardan farklı olmadığını görürsünüz.

Bu düzenleme ivedi bir ihtiyaçtan kaynaklanmıştır.

Son birkaç yıldır ülkemize travma yaşatmak isteyen küresel toplum mühendislerinin kontrolünde bir takım olaylara hepimiz şahit oluyoruz.

Gezi olaylarında ağaç sevdası, 17 ve 25 Aralık operasyonlarında yolsuzluk argümanı, 6-7 Ekim olaylarında ise etnik duygusallık gibi nedenlere dayandırılan bu olayların kısa sürede büyüdüğünü hep birlikte gördük.

Hepimiz masumca başlatılan bu olayların özellikle yurtdışında hangi medya ve düşünce kuruluşlarınca desteklendiğini, içeriden hangi uzantıların kullanılarak çok kısa sürede ülkeyi ve ülke güvenliğini tehdit eder hale taşındığını da gördük.

Daha önce de sizlere ifade etmiştim. Gezinin ağaç sevdalılarının yerini kısa bir süre sonra devralan provakatörlerin olayların durması için öne sürdüğü şartlar ile 17 ve 25 Aralık paralel örgüt operasyonlarının hedefi hep bir niyet etrafında toplanmıştır. Bu niyet; Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakanımız Ahmet Davutoğlu’nun 100 yıl sonra başını ilk defa onurla kaldıran, kendi kendisine yeten, teknolojik ve bilimsel hamleler gerçekleştiren bir Türkiye özlemine tahammülsüzlük, seçimleri sabote etmek, iktidardaki halkın öz malı olan AK Partiyi zayıflatmak suretiyle eskiden olduğu gibi muktedir olamayan koalisyonlar üretmekten başka bir niyet değildir.

Daha net ifadeyle söylemek gerekirse; yeniden şekillenen Ortadoğu ve İslam aleminde inisiyatif sahibi Yeni bir Türkiye istemeyenlerin küresel aktörlerin oyununa maalesef içeriden alet olunmuş ve olmaya da devam edilmiştir.

Oysa Yeni Türkiye, Suriye’de kendisine biçilen rolün dışına çıkan ve İsrail çıkarları ile çatışan, egemen güçlerin sınırlarını çizdiği askeri ve ekonomik pazarın dışına açılan bir Türkiye’dir artık.

Yeni Türkiye,  Kürt sorunu başta olmak üzere 100 yıldır kangren haline gelen bir takım sorunları hakem rolüne alışmış bazı ülkelerin inisiyatifi dışında çözmeye çalışan, Irak petrolüne uluslararası şirketlerin büyük imtiyazları olmaksızın Arap ve Kürt halkıyla beraber yön vermeye çalışan güçlü bir Türkiye’dir artık.

Hal böyle olunca Gezi olayları, 17 ve 25 Aralık paralel yapı operasyonları ve son olarak bölgemizde yaşanan 6-7 Ekim olayları, hem ekonomik yönden giderek büyüyen ve senaryolarını kendisi belirleyen bu ülkeyi tökezletmek, hem ülke içinde yakalanan toplumsal barışı bozmak, hem de son yıllarda yeniden kazanılan manevi değerleri ve temel özgürlükleri kısıtlamak suretiyle bu ülkenin insanına bir ceza verilmek istenmesinden başka bir şey değildir.

En son 6-7 ekim olaylarındaki tabloyu hatırlayalım. Devletin hami yüzünü arkasında bulamadığını düşünen bölge insanının, kendisini “elbise giydirilmiş Guantanamo esiri” gibi hissettiği o 2-3 günü hatırlayalım..

Pek tabi ki, hem bölgede yaşananlara hem de batıda kaynatılmak istenen kazana AK Parti hükümeti tepkisiz kalmadı ve tüm bu yaşananlara karşın yeni bir iç güvenlik paketi hazırlandı..

Bu gün mecliste görüşülen bu paket, Devletin ceberrut yüzünü değil, maiyetindeki vatandaşlarını korumaya yönelik devletin merhamet yüzünü gösteren düzenlemelere olan ihtiyaçtan kaynaklanmıştır.

Bu ihtiyacı karşılamaya yönelik düzenlemeye muhalefetin gösterdiği direnç tam bir akıl tutulmasıdır. İç güvenlik paketiyle ilgili meclis içinde ve dışında yoğunlaşan  tartışmalara bakıldığında, muhalif duyguları tatmin eden açıklamalardan başka bir şey olmadığını, itirazın dışında bir öneride bulunmadıklarını görmekteyiz.

Aklı başında hiç kimse devletin eski reflekslerine dönmesini asla kabul etmez. Lakin aklı başında hiçbir vatandaşta kendisini korumakla görevli devletin yaptığı düzenlemelere karşılık şiddeti savunurcasına güvenlik paketine itirazda bulunan muhalefetin tavrını da kabul etmeyecektir.

Bu itirazları halk bir kenara not edecektir. Son iki yıldır ülke genelinde oynanan ve ülke insanını derinden sarsan oyunları önlemeye yönelik yapıcı öneriler sunmak yerine itiraz rekleksiyle hareket eden muhalefetin tutumunu 7 haziranda sandıkta cevaplandıracaktır.

sağlıcakla kalın

@akgulahmet