Erdoğanofobi Üzerinden İslamla Cedelleşme

İslamofobi kavramı hep gündemimizde..

Müslümanlara ve İslam dinine karşı süregelen ön yargı ve ayrımcılıktan kaynaklanan İslam korkusu anlamına gelen bir ifade.

Bir bakıma Müslümanlara karşı duyulan irrasyonel nefret, ayrımcılık, kin ve düşmanlık beslemenin adı.

Batı ve bizdeki bir takım hayranları bazen İslam dinine karşı ön yargı ve ayrımcılıktan kaynaklanan nefretlerini direk gösterirken, bazen de İslami yönüyle tanınan kişilere karşı irrasyonel nefret, ayrımcılık, düşmanlık, kin ve aşağılama göstererek bir bakıma hem kişiden, hem içinde bulunduğu camiadan intikam almaya çalışırlar.

Bu gibilerin temel hedefi kişinin kendisi değildir aslında.

Kişi üzerinden inancını, dinini, kültürünü aşağılamak peşine düşerler.

Aynen böyle de; memleketin sayısı azalmış beyazlarından biri olan Hasan Cemal’in Erdoğan travması da bu şekilde sürüp gitmekte..

Bir bakıma Erdoğanofobi..

Veya Erdoğanofobi Üzerinden İslamla cedelleşmek için iyi bir fırsat

Bir ara “Kitap yakmak neyse, Twitter’i yasaklamak da odur.” diyerek  insanları 140 karaktere hapseden sosyal medya aracını kitaba benzeterek kutsayan Cemal, birçok yazısının başlığını “Erdoğan”  ismiyle süslemeye devam ediyor.

Süslemek zorunda zira bunun dışında kayda değer bir görüşü olmayan birinin prim yapmak için buna sarılması doğal.

Yaptığı şey çok basit ve basitçe..

Okuyucuyu yazıya çekmek için ya Erdoğan ismini kullanıyor veya Erdoğan’ı çağrıştıracak bir başlık.

Bir nevi okuyucuya hakaret.!

Bir nevi okuyucuyu balık zannedip olta atmaca gibi bir şey.!

İçerik mi?

Belli ve değişmez..

Hasan’ın zikri ne ise fikri de o.!

Son 50 yazısının neredeyse yarıdan fazlasında ya Erdoğan başlığı kullanan veya Erdoğan’dan bahseden Hasan Cemal’e ha gayret demek gerek.

Bu entel duruşunla seni Guiness rekorlar kitabına alırlar mı bilmem ama Erdoğan düşmanlığını senin üzerinden yürütenlerin yanında iyi bir PR yaptığın kesin.

Hasan Cemal’in Avrupa’ya İslam’la girilmeyeceğini iddia ederek gösterdiği  İslami geleneğe dair alerjisini biliyorduk ama son yazısı “Erdoğan’a: Barış Allah’ın değil, demokrasinin ipine sarılarak gelir” başlığı ve “Çare, Allah’ın ipine sarılmak değildir. Çözüm, Allah’ın ipine sarılmaktan geçmiyor.” içeriğinden sonra bu alerjinin yüksek dozda olduğunu herkes bilmiş ve görmüş oldu.

Derinliği meçhul bir kişinin “İşin içine ‘Allah’ı sokarsan olmaz. İşin içine ‘din’i sokarsan olmaz. Sorun derinleşir.” demesi de bir o kadar inananlara hakaret taşımakta.

Şimdi birisi kalkıp, barış, demokrasi, halkların kardeşliği sözlerini ağzında sakız etmek gına getirdi demez mi artık.

Batının, aynı dine sahip Anadolu toplumunu bir türlü ayrıştıramadığı için 100 yıl uyutup aralarındaki çatlağı büyüttüğünü ve oluşan boşluğa kültür adı altında batının dar misyoner zihniyetini dayatmaya çalışırken kripto isimleri kullandığını bildiklerini söylemez mi artık.

Perde arkasında bilgi siparişiyle bir topluma algı yönetimi eskimiştir.

İngiliz sızdırmasıyla toplum mühendisliği yapma dönemi fark edilmiştir.

Evet, belki bu toplum 100 yıldır gasp edilen en temel haklarından dolayı uzun zamandır yılana sarılmış olabilir

Bu zayıf anında etnik yanını okşamaya gelenlerin dayattığı ideolojiyi bir süreliğine paket halinde benimsemiş olabilir.

Ama unuttukları bir şey var.

Halkların gerçek kardeşliği Allah’ın ipine sarıldığı dönemlerde geçerliydi ve yine onunla geçerli olacak.

Beyaz(Türk, Kürt ve Arap)ların bir menfaat noktasında toplanıp doğu ve batıdaki siyahları birbirine ırkçılıkla kışkırtarak aralarında uçurum oluşturdukları dönemin kardeşliğini de gördük ya.!

Kardeşin kardeş hakkını gasp ettiği veya kardeşin kardeşi vurduğu bir kardeşlik.!

Batının yalancı demokrasi ipini Allah’ın ipinden önceleyen kişiye, dünyanın bir çok yerinde hem kültürel hem ekonomik sömürüsünü aşağılık bir biçimde devam ettiren batıyı ya tanımadığını, ya da görmezden geldiğini anlatmak lazım.

Teknoloji ve iletişim çağında çocuk kandırır gibi halkı kandırmak ise apayrı bir trajikomik hadise..

Erdoğanofobi üzerinden İslamla gizliden cedelleşeceğine, fikrini zikrini dolaylı anlatacağın çık bölge halkına direk söyle ki kıymeti harbiyen anlaşılsın.

Sözün özü; sen kim, İslam’ın çözüm sunamayacağını söylemek kim?

Haddine mi be adam?

Sağlıcakla kalın

USTAD 24.03.2015

@akgulahmet

CAyyF_dXIAIVRLn