Bedelli mi, Askerlik Vergisi mi?

Başbakan Ahmet Davutoğlu, bedelli askerlik bekleyenlere grup toplantısında beklenen müjdeyi verdi.

31 Aralık 2014 tarihi itibariyle 28 yaşından gün alan askerlik yükümlülüğüne sahip her vatandaş 18 bin Türk Lirasını peşin ödemek suretiyle askerlik görevini yapmış sayılacak.

Bu haberi uzun zamandır bekleyenlere hayırlı olsun.

Bedelli askerlikten elde edilecek gelirin Sanayii Fonu’na ve benim de üzerinde ısrarla durduğum profesyonel askerliğe katkıda bulunacak olması olumlu bir gelişme..

Yazımın başlığı, ‘Bedelli Askerlik” tartışmalarının yapıldığı Kasım 2011 yılına ait bir başlık

Bundan iki yıl önce konu ile ilgili bir yazı kaleme almış ve bedelli askerlik yerine Askerlik vergisinin toplumsal barışa daha yakın durduğundan bahsetmiştim.

http://www.ustad.org.tr/?p=1662

http://www.haberx.com/bedelli_mi_askerlik_vergisi_mi(19,w,10197,124).aspx

O günden bu yana ücretlendirmelerde elbette bir değişiklik yaşanmıştır ama 2011 yılında yaptığım önerileri sizlerle yeniden paylaşmak istedim

Önerilerime gelince:

1- Askerlikte bedelli meselesinin ikide bir ısıtılarak yenilenmesi, toplumda ayrışmalara, “fakirin çocuğu dağlarda, zenginin çocuğu köşklerde” tartışmasına neden olmaktadır.

2- Türkiye’de halihazırda 750 bin civarında (muvazzaflar dahil) asker bulunmaktadır. Vatani görevini yapmak üzere orada bulunanların yıllara göre ortalamasının 500 bin olduğunu varsayarsak bile devasa bir rakam karşımıza çıkmaktadır.

Askerlik yaşına gelmiş istisnasız her gencin 3 ay temel askerlik eğitimi alması gerektiğini farz ederek kalan 12 ay için yapılacak bir hesaplamada:

1- 500 bin kişi demek, 12 ay boyunca 500 bin tüketici demektir. Aynı zamanda 12 ay boyunca 500 bin kişinin üretici olmaktan mahrum bırakılması demektir.

2- 12 aylık sürede bir askerin devlete maliyetini asgari ücret üzerinden çıkartacağımız basit bir hesaplamada bile kişi başı 12*600= 7200 TL gider ortaya çıkmaktadır.

3- Aynı kişinin, askerde tüketici olarak geçireceği süreyi sivilde asgari ücretli bir işte geçirmesi halinde 12*600= 7200 TL üretimde kazanç ve ülke ekonomisine işgücü sağlanacaktır.

4- Bu durumda ülke ekonomisinde 7200+7200= 14400 TL lik kayıp söz kayıp demektir.

5- Bu hesaplamalara zorunlu askerlik yapanların 12 aylık eğitim vb. diğer giderleri, meydana gelen maddi zararlar ile telafisi yıllarca mümkün olamayacak manevi kayıplar dahil edilmemiştir.

Peki neler, nasıl yapılabilir?

1- Her bir şeyden vergi alınmakta iken, askerlik yaşına gelen her vatandaşı 3 aylık bir zorunlu eğitime tabi tutup, kalan 12 ay için düşük ve bir seferlik vergi alınsa bile profesyonel ordunun iaşe ve ibatesinin büyük bir bölümü karşılanabilir.

2- Belirlenecek vergi miktarı abartılmadan, “işimin başında kalırsam daha fazlasını elde ederim. Ben bu vergiyi verebilirim” dedirtecek rakamlar belirlenebilir.

3- Bu rakam, yaşı geçmiş geçmemiş sınıflandırmasına göre değil, belirli yaş ölçütlerine göre değil, 1 milyon asker kaçağını da kapsayacak şekilde herkese 12 ay askerliğin bedeli olarak “6 adet asgari ücret” üzerinden (bu günkü parayla 3600 TL) hesaplanabilir.

4- Bu şekilde yapılacak vergilendirmede 3 te 1 e düşürülen asker sayısında her iki askerin vereceği aylık 1 asgari ücret miktarındaki vergiyi ve her iki askere silah altındayken yapılan 2 asgari ücret miktarı harcamaları topladığınızda 3 asgari ücret (3*600=1800 TL) eder ki, halihazırdaki muvazzafın aldığı ortalama 3000 TL nin üzerine eklendiğinde 5000 TL ye yakın, göz dolduran profesyonel asker maaşı çıkmaktadır.

5- Askerlik vergisi, sadece erkekler için değil, çalışan ve gelir elde eden kadınlar içinde uygulanmalıdır. Erkeklere uygulanacak 3 aylık zorunlu askerlik eğitimi kadınlar uygulanmamakla birlikte dilerlerse bu eğitim isteğe bırakılmalıdır.

6- Bu uygulamayla profesyonel asker sayısı 200 bin civarında tutulmalı ve çok ciddi başarı kıstasları getirilmelidir.

7- Bedel (Askerlik vergisi) nasıl ki erkek veya çalışan kadın arasında fark gözetmeksizin alınacaksa, yüksek tahsil yapmış veya yapmamışlar arasında da fark gözetilmemeli ve ücretlerde değişiklik uygulanmamalıdır. Tahsil sahibi bir kişi ile fabrikadaki tahsilsiz işçi arasındaki fark sivil hayata tahsiliyle sosyal statü kazanmaktan başka bir anlam elde etmez. Bir kişinin beden işçisi olması askerliğin bedelini de fazlasıyla karşılaması anlamına gelmez.

8- Bu şekilde bedel (Askerlik vergisi) herkesi kapsadığında, her vatandaş bilir ki okusa da okumasa da, iş sahibi olsa da olmasa da (nasıl ki geleceğe dair evlilik vb. birikimlerini) yapıyorsa aynı şekilde askerlik içinde kendisi veya ailesi tarafından bir hazırlık yapılır.

9- Kademeli geçiş için erken tezkere veya mağduriyetin önleneceği farklı bir çözüm bulunabilir.

10- Tüm bunların yapılıp, her vatandaşın adilane bir şekilde makul bir askerlik vergisinde eşitlenmesinden ve profesyonel orduya geçişten sonra vicdani retçilerin “Bir seferberlik anında, ayırım gözetmeksizin 3 aylık eğitimini alan herkesin topyekun savunmaya gideceği bir anda yatağında uzanmaya vicdanları elvermeyeceği için 3 aylık askerlik eğitimi ve cüzi vergiyi sanırım vicdanen kabul edeceklerdir.

11- Bankaların kredi için tetikte olduklarını biliyorum. Umarım önerdiğim miktar kimseyi bankaya muhtaç etmez.

Özetlemek gerekirse:

Yine öyle veya böyle sınırlandırılacak ve vicdanları asıl o zaman sızlatacak Bedelli meselesi yerine:

*20 yaşına gelen vicdani retçiler dahil her erkek ve müstakil gelir sahibi bayanlardan 6 aylık asgari ücret (bu gün için 3600 TL) askerlik vergisi

*20 yaşına gelen her erkek için 3 aylık zorunlu askerlik eğitimi

*750 binden 200 bin kişiye dönüştürülecek profesyonel bir ordu”

Sağlıcakla kalın..

@akgulahmet

USTAD  12.11.2011

www.ustad.org.tr

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir