Öylemesine Bir Diyarı Bekr Yazısı

Dün tüm Türkiye, Diyarıbekr halkının sağduyusuna şahit oldu.

Hepimiz, sokakları yangın yerine çevirmek isteyenlerin bu çağrısına Diyarıbekir’lilerin kulak tıkadığına şahit olduk.

Beni Bekr, ağızda sakız edilen barış, demokrasi, özgürlük gibi kelimeleri süslü cazibesi yerine hakiki sulh talebine dair gerçek iradesini ortaya koydu.

Huzur dedi. İstikrar dedi. Kardeşlik dedi,.

Buraya kadar her şey normal..

Normal derken, mayası İslam’la yoğrulmuş bölge insanımın en nihayetinde sağduyulu davranacağına yürekten inandığım için normal.

Şimdi herkes neler oluyor kısmını masaya yatıracak.

Bir cenah, Batman ve Siirt’i olduğu gibi Bekrin diyarını da hainlikle suçlayacak.

Bir cenah ise kahramanlık ve sadakatle kutlayacak.

Ağzı olan, kalemi olan, TV’de referansı olan herkes bir tarafından yorumlayacak dün yaşanan hadiseyi..

Tew analizler havada uçuşacak..

Açık veya gizli kimin hangisine takati varsa raporlar hazırlanacak ve çok bekletmeden ilgi çekilmek istenen mekanlara ve makamlara sıra sıra sunulacak.

Yurt dışı istihbaratlarla birebir ortak çalışan şerefsizlerin ne yapacağı malum zaten de,  bir takım saf geçinen uyanıklar ise bu görevini kendince daha akademik bir şerefle yerine getirecek.

“Bize bu konuda özel makale hazırlar mısınız” yüklü teklifleriyle modern istihbaratın figuranı olmanın mutluluğu ile baş köşelerde oturmaya devam edecekler.

Bir de bizim mahallenin boş beleş ünlü masa başı analistleri çıkacak meydana..

Başlayacaklar yine klasik hesap kitaba..

“Efenim Diyarbekirin nüfusu şu kadar..”

“Seçmen sayısı şu kadar..”.

“Son seçimde HDP’ye oy verenlerin sayısı şu kadar…”

“HDP lideri Demirtaşın Sur’a yürüyün çağrısına katılanlar da bu kadar…”

Her birisi bilirkişi kesilecek ve kesin hükmü yapıştıracak dosyanın en görülebilir ucuna..

“Efendim halk bizden yana..”

Bizden derken?

“Tabi ki hükumetimizden, devletimizden, partimizden ve yüce devletlümüzden yana..”

Hangi halk olduğu hiç mi hiç önemli değil.

Bir kişiden dinledin mi hepsini kapsmaya yetiyor.

Türk’ün, Kürd’ün veya Arab’ın kendine has toplumsal pskolojisi veya özel beklentileri hiç önemli değil.

Sağ veya sol görüşlüsü de aynı potaya sokularak toptan halledilecek..

Yetmeyecek, siyasi beklentileri ulaştığı o muhteşem veriler ışığında update edecek

Oy veren, vermeyen, vermeyecek olan hiç önemli değil.

Telefonda kime sorduğu, hangi çevreden soruşturduğu, sorduğu insanın hangi nabza göre bilgi verdiği önemli değil.

Hepsini kısa ve cezbeden bir kelimede toparlayıp

“Halk” demek yeterli..

Ve bu sihirli kelimeyi her cümlede kullanarak tabi.

“Evet.. Bölge halkının son dönemde bölgesel harekete karşı takındığı tutum, bizlerden yana tavrını net bir şekilde ortaya koyduğunu göstermiştir”

İpin koptuğu an işte bu an..

Peki, gelecek seçim ne yaparız?

Hüküm uzmanı, hesap uzmanıdır da aynı zamanda..

Sonuç bölümünün en can alıcı noktasına, gelecek seçimin sonucu dahi konacak.

  1. a) X’in % Y’si kadardı.
  2. b) An itibarıyla Z, Ynin % şu kadarı…
  3. C) Kuvvetle ihtimal X, %Z’den daha fazla olacak

Sonuç: Bu saatten sonra operasyonları durdursak dahi, gelecek seçimi açık ara farkla alırız.

Hatta yeni anayasada başkanlık şartını kaldırıp üniter yapı değişikliğine gitsek başkanlığı da biz kazanırız.!

Alışkın olmadığım bir yazı şekli oldu.

Sosyal medyada duygularımı birkaç karakterle ifade edeyim diye başladım ve baktım ki bir yazıdan uzun olmuş.

Ama yazıp ta sildiklerim veyahut söyleyemediklerim bu söylediklerimden kat kat fazla..

Sağlıcakla kalın.

@akgulahmet