Hasan Cemal’in Erdoğan Takıntısı Yine Hortladı

ERDOĞAN - HASAN CEMAL

Son 50 yazının neredeyse yarısından fazlasını Erdoğan başlığı ile süsleyen, kalan yarısında da öyle veya böyle Erdoğan’dan bahsederek ömrünü geçiren Hasan Cemal son yazısıyla zirve yapmaya çalışmış adeta..

Bir aralar, Cemal’in bu tutumuna dayanamamış, “Erdoğanofobi Üzerinden İslamla Cedelleşme” başlıklı bir yazı yazmış, “Sen kim, İslam’ın çözüm sunamayacağını söylemek kim? Fikrini zikrini vatandaşa dolaylı zerkedeceğine ve Erdoğanofobi üzerinden İslam’la gizliden cedelleşeceğine çık bölge halkına niyetini ve yapmak istediklerini direk söyle ki kıymeti harbiyen anlaşılsın.” demiştim.

http://www.haberx.com/erdoganofobi_uzerinden_islamla_cedellesme(19,w,20181,899).aspx

Hasan Cemal’in Erdoğan takıntısı her daim diri ama bazen kendi çevresinden bile “Yeter artık. Her yazında Erdoğan diye diye gına geldi” denmiş olmalı ki, son yazısını Erdoğan takıntısının gerekçelerini kendince izah etmeye ayırmış.

Ben mi takıntılıyım şüphesiyle yanlış yapmamak için yazının tamamını 2 kere okudum. Cemal’in ruh halini çözmeye çalışırken anladım ki, her cümlesinin başında veya sonunda hazfetmeye çalıştığını zannettiğim kısımlar var.

Yazısına hiçbir müdahale de bulunmuyorum. Sadece hazfettiğini zannettiğim kısımları parantez içerisine alarak okuyucunun takdirine bırakıyorum.

2 kez okuduğum yazının parantez dışında  kalan kısmı kendisine ait ama parantez arasında kalan cümleler yayınladığı yazısına yansımayan kısımları..

—————————————————

Evet, Erdoğan (ın temsil ettiği zihniyete) takıntım (hatta şiddetli nefretim)  var, saklamıyorum.

Üstelik epeyce derine giden (köklerini aile geleneğimden aldığım) bir takıntı bu.

(Beyaz Türklerin kodlarına girerek 90 yıllık niyetlerini deşifre eden) Erdoğan’ın yaptıkları aklımdan hiç çıkmıyor.

Psikolojik bir sorun mu yaşıyorum?

Hayır. (diyemem. Nitekim Bayram Zilan’ın deyimiyle bu gün itibariyle “466.Erdoğan başlıklı yazı”mı yazarak Obsesif-Kompulsif Erdoğan Bozukluğu dalında 1.sıraya yükselme ihtimalim bile var.)

(Dedim ya) Gerçekte benim takıntım Erdoğan’la değil (Erdoğan’ın kendilerine yol açtığı siyahlarla, yani dini ve geleneksel yapıyı ısrarla sürdürmeye çalışan zihniyetiyle)

Bakın, satır başlarıyla anlatayım.

Ayrıca ilk defa da anlatmıyorum.

(Türkiye’de algı bizim işimiz. Erdoğan hakkında yalan veya yanlış en az 40 iftirayı canlı tutabilirsek amacımıza ulaşacağımız için) Biraz sabır rica ediyorum.

(Mesela tarafsızım ayaklarıyla haberleri yayına vermemekte ısrar eden veya ülke lehine olacakken yayınlamakta geç kalan veyahut ülke aleyhine bariz bir şekilde gerçekleri saptıran basın ortalıkta cirit atarken bile biz yine de) Telefonla haber attırmış…
Telefonla gazeteci kovdurmuş… Telefonla gazete patronu azarlamış, ağlatmış…
(şeklinde algımızı yürütmek zorundayız dostlar.)

(Bir takım dizi senaryolarıyla toplumun bilinçaltını etkilemeye çalışan, Erdoğan düşmanlığından beslenen ve siyasete programlarla yön vermeye basının haddi hesabı yok ama biz yine de Erdoğan) Telefonla TV programı sansürlemiş…
(sözlerime az sabredin)

(Yine tarafsızım diyerek hükümete çatmanın ve gerçekleri çarpıtmanın prim yaptığını zanneden köşe kapıcıları zibil gibi ortadayken bile biz Erdoğan) Telefonla köşe yazarını işinden etmiş… (algısını işleyelim)

(Toplumu yalan, yanlı ve yanlış masa başı haberlerle dünyayı etkilemeye çalışan ve kraliçenin gazetelerine dünya önünde Erdoğan’ı yuhalatanlar ortalıkta kahraman edasıyla dolaşırken biz yine de Erdoğan) Meydanlarda (biz) gazeteci (lerin ne haltlar işlediğini değil sadece bizleri) yuhalatmış… (diyelim ve hatta) Meydanlarda gazeteci tehdit etmiş… (şeklinde yansıtalım)

(Bizi bilen biliyor. Cumhurbaşkanını hazır bulmuşken kendi köşe yazımıza 3-5 malzeme taşıyalım diye saçma sapan sorularla bu ülkenin Cumhurbaşkanını avladım havasına giriyoruz. Haliyle bizleri çağırmıyor. Bizlerde durumu)  Kendisine ancak hoşlandığı soruları soran yandaş gazetecileri huzura kabul etmiş, (şeklinde yansıtalım ve ) gazeteci diye ancak ‘Saray soytarıları’yla rahat etmiş… (şeklinde hakaret karışık haklılığımızı göstermeye çalışalım)

(Bu yüzden az sabır diyorum. Erdoğan gidene kadar beni çekmenizi istiyorum)

(Bu ülkenin meşru hükümetine algı operasyonu yürüten ve ucu yurt dışında olan   binlerce sahte hesabın kapatılması için yaptığı başvuruyu dikkate almadığı için hem) Twitter’ı kapattırmış… (hem de) YouTube’u kapattırmış… (Doğal olarak kontrol edilemeyen) Sosyal medyayı baş belası ilan etmiş… (Yurtdışından sonuç alamayınca) İnternetin dilini kesmek için yasa yaptırmış… (ama biz yinede özgürlüklerin düşmanı veyahut) Kendisi gibi düşünmeyenleri vatan haini ilan etmiş… (şeklinde yansıtalım)

—————————————————

Söz konusu sırf kalemi elime aldım muhalif ruhla bir şeyler karalayayım ise bu işten 50 sayfa çıkar  ama Hasan Cemal’in yazılarını Erdoğan ismiyle süslemeye ve iç dünyasını yansıtmaya daha fazla dayanamayacağım.

Hele kendisi süslemek zorunda zira bunun dışında kayda değer bir görüşü olmayan birinin prim yapmak için buna sarılması doğal.

Yaptığı şey çok basit ve basitçe..

Okuyucuyu yazıya çekmek için ya Erdoğan ismini kullanıyor veya Erdoğan’ı çağrıştıracak bir başlık.

Bir nevi okuyucuya hakaret.!

Bir nevi okuyucuyu balık zannedip olta atmaca gibi bir şey.!

İçerik mi?

Belli ve değişmez..

Hasan’ın zikri ne ise fikri de o.!

Bu entel duruşunla seni Guiness rekorlar kitabına alırlar mı bilmem ama Erdoğan düşmanlığını senin üzerinden yürütenlerin yanında iyi bir PR yaptığın kesin.

Hasan Cemal’e ha gayret demek gerek.

“467.Erdoğan başlıklı yazı”nı yazarak rekorunu egale et.

Sağlıcakla kalın

@akgulahmet

 

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir